Kilis’te değil neredeyse tüm dünyada benzer bir durum mevcut. Kilis Devlet Hastanesi Uzman Doktor Mustafa Zorlu Kilishaber’e yaptığı açıklamada,

Son 2-3aydır normaldetoplumda yaygın olarak görülen üst solunum yolu enfeksiyonlarında vaka sayıları arttı. Sadece Kilis’te değil neredeyse tüm dünyada benzer bir durum mevcut. Tüm dünyada ‘triple (üçlü) epidemi’ olarak isimlendirilen İnfluenza, RSV ve COVID birlikteliği bildirilmektedir.Hastanelerde yatak bulmakta zorluk çekiliyor, acil servisler dolu. Her yıl görebileceğimizin çok daha üzerinde bir hasta sayısıyla karşı karşıya kaldık, hasta sayısı 3-4 kat arttı.Bu kış yoğun geçen grip vakalarının temel nedeni, koronavirüspandemisiyle geçen iki yılı aşkın sürede şimdi hastalığa sebep olan virüslerle hiç karşılaşmayan bağışık sisteminin tembelleşmesi. İki yıldan fazla zamandır toplum ciddi bir koruma altındaydı, maskeler takılıyordu. Bu virüslerle bu çocuklarımız ve toplumun genelini karşılaşmayınca duyarlı kitlede artış oluştu. Bu sene her şey serbest olunca, maskeler de çıkınca ve çocuklar sürekli eğitim öğretimin içerisinde yer almaya başladıkça doğal olarak bu virüslerle karşılaştılar ve o duyarlı kitlenin hepsi enfekte olmaya başladı.Çocukların çoğu bu virüslerle ilk kez tanışıyorlar.

Son dönemde birden çok virüsün ardı ardına veya birlikte yapmış olduğu salgın devam ediyor. Covid-19 zaten dolaşımını sürdürüyor. Fakat hem grip (influenza virüsü) hem de RSV normal bir grip salgınından daha ağır gidiyor. Hastalığın yaptığı etki bazen bir ayı da geçebiliyor.Belirtiler sanki sıfırdan başlıyormuş gibi tekrarlıyor. Bazen üzerine diğer viralenfeksiyonlar veya bakteri enfeksiyonları eklenebiliyor, maalesef bu durumu da çok sıklıkla görüyoruz. Kişi önce influenza (grip) virüsüne yakalanıyor, tam iyileşme evresindeyken çocuk okuldan eve başka bir virüs getiriyor. O bitmeden ötekisi başlıyor.Hatta birbiri üzerine eklenen enfeksiyonlarla oluşan zatürreler de oldukça sık görülüyor. Zatürre kimi zaman hastalık başlangıcında, kimi zaman hastalığın 10. gününden sonra görülebiliyor.

 

Bu viralenfeksiyonlar sonrası hastalarda en yaygın belirti olarak inatçı ve tedaviye yanıt vermeyen ciddi bir ateş ve öksürük görülüyor.Normalde bir nezle gibi geçecek enfeksiyon şimdi ciddi öksürük ve akciğer enfeksiyonu şeklinde karşımıza çıkabiliyor.

Bu enfeksiyonların hepsi damlacık veya solunum yoluyla bulaşıyor.Kalabalık ortamlardan uzak durmak, mesafeyi korumak ve iç mekanları sık sık havalandırmak temel önlemler arasında yer alıyor.Maske, mesafe ve hijyen kurallarının uygulanması bu enfeksiyonlara karşı etkili yöntemler. Eller sık sabunla yıkanmalı,kreş okul gibi yerlerde ortak kullanılan araç gereçler sık dezenfekte edilmeli.

Ayrıca bulaş riski olan ya da grip semptomları gösteren kişilerin kalabalık yerlerde maske kullanmaları gerekiyor.Bu enfeksiyonlar  okul ve kreş çağı çocuklarında hızla yayılıyor, ağır belirtileri ise okul çağında bir kardeşe sahip olan bebekler veriyor.Bu nedenle grip belirtileri gösteren çocukların iyileşene dek okula gönderilmemeli.Hasta erişkinlerin özellikle yeni doğan bebeklere yaklaşmaması ve öksüren okul çağı çocuklarının 6 ayın altındaki bebeklerle temasını mümkün olduğunca azaltılması gerekiyor.

Düzenli ve dengeli beslenme bağışıklık açısından çok önemli. Hastalık döneminde vitamin desteği verilmesi etkisiz ve gereksiz. Onun yerine çocuklara mevsim meyvelerinden günde en az bir öğün verilmeli. Gelişimlerini ve bağışıklıklarını güçlendirmek için haftada 1 kez taze balık yedirilmelidir. Özellikle hastalık döneminde sıvı desteği çok önemlidir. Çocuklara mutlaka yeterince sıvı verilmelidir.

Hastada ateşin uzun sürmesi, özellikle 38 dereceden fazla ateşin 3 günden uzun sürmesi, kulak ağrısı, akıntısı olması, öksürüğün artması, yoğun, balgamlı öksürük olması, hızlı ve zor nefes alma, hırıltılı solunum gibi solunum sıkıntısı bulgularının gelişmesi durumunda mutlaka doktora başvurulmalıdır.

 

 

Bir yanıt yazın