Dünyada yaklaşık 38,4 milyon kişinin İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü olarak adlandırılan HIV (Human Immmunodeficiency Virus) enfeksiyonunu taşıdığı belirtilirken uzmanlar, HIV’de Türkiye’de yukarı yönlü bir hareketlilik olduğunu ifade ederek uyardı. Bu çerçevede Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde “Değişen Yüzüyle HIV Enfeksiyonu” programı düzenlendi.

HIV’in AIDS’e yol açtığına dikkat çeken uzmanlar, enfeksiyona karşı toplumda farkındalık oluşturulması ve test yapılmasının önemine vurgu yaptı.

 

“OLGULARIN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU İSTANBUL’DA”

Enfeksiyonda yaşın düşmesinin yanı sıra enfeksiyonu taşıdığından haberi olmayan kişi oranının çok fazla olduğunu anlatan HIV Enfeksiyonu Derneği Başkanı ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fehmi Tabak, “HIV enfeksiyonunun tanımlanmasının 42’nci yılı tabi ilk baştan bugüne kadar çok değişimler geçirdi. Artık tedavi alan hastaların bulaştırmadığı bir dönemdeyiz ve yaşam sürelerinin uzadığı, kendi yaş gruplarına eş değer bir yaşam sürdüğü bir döneme girdik. Türkiye’de dünyadaki pandeminin bir devamı olarak sessiz bir pandemi devam ediyor. Birçok gelişmiş ülkede HIV enfeksiyon olguları, yeni tanılar azalırken ülkemizde artmaya başladı. Artık yılda 4-5 bin yeni tanımız var. Bugüne kadar 1985 yılından itibaren 35 bine yakın HIV enfekte kişi takip etmekteyiz. Tedavi altındaki hastalarda endişe edecek hiçbir şey olmadığını, normal kişilerden bir farkı olmadığını, bulaştırma özellikleri açısından daha rahat müdahale edilebileceğini, endişelere mahal olmadığını anlatmaya çalışıyoruz. Artık lise çağlarından itibaren görüyoruz hastaları, ortalama yaş 20 ile 40 arasında bir birikim gösterdi. Bu birazcık daha genç yaşa evrilmeye başladı. Hastalarımızın birçoğunun eş cinsel olduğunu biliyoruz artık kadınlarda yüzde 15 civarında tanı alan hastamız var. Yüzde 85 erkek, bunların da önemli bir bölümü eşcinsel bireyler. Farkındalık çok önemli, biz hastalarımızın en az yarısını tanımıyoruz. O tanımadığımız hastalar, hastalığı bulaştırmaya devam ediyor. Birinci bulaş yolu; cinsel ilişki, mutlaka bir test yaptırmalarında anlatamayacağımız kadar fayda var. Hele İstanbul bölgesinde yüzde 50’sini ancak tanıyabiliyoruz. Zaten olguların büyük çoğunluğu Türkiye’de İstanbul’da. Bir müddet daha artacak ülkemizde ama bir yerden sonra bu artışlar duracak o yüzden farkındalık çok önemli. Anonim test merkezleri vardır, hiç kimlik bilgilerini vermeden bile bu testi yaptırabilirler. Çok ileri evrelere gelene kadar HIV enfeksiyonu hiçbir belirti ve bulgu vermemekte dolayısıyla hastalığı bulaştırmaya devam etmekte. Eşcinsel ilişkiyle bulaşma riski biraz daha fazla. Yüzdelere baktığımız zaman erkek popülasyon içinde biraz daha fazla olduğunu görmekteyiz. Yüzde 50’si tanısını bilmeden hayatlarını sürdürmekte” ifadelerini kullandı.

“GİDEREK ENFEKTE OLAN KİŞİ SAYISININ ARTMASI BİZİ ENDİŞELENDİRİYOR”

HIV’e yönelik gerçekleştirilen farkındalık etkinliklerin büyük önem taşıdığına dikkat çeken Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Dilek Yıldız Sevgi, sayılarda yukarı yönlü hareketliliğin endişe verici olduğunu ifade etti.

Erken tanı ve tedavinin gerekliliğini vurgulayan, tanı almayan kişilerin HIV’i bulaştırmaya devam ettiği ifade ederek uyarılarda bulunan Doç. Dr. Sevgi, “HIV pandemidir, dünyada 38,4 milyon kişi HIV ile enfekte. Ülkemizde de sayılar şu ana kadar azdı ama son yıllarda giderek arttığını görüyoruz. Bununla da ilgili endişelerimiz var. HIV tanısıyla ilgili farkındalık, test yapma oranının artması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü HIV’ karşı elimizde güçlü tedaviler var, biz HIV enfeksiyonunu kontrol edebiliyoruz. Kişiye normal bir yaşam sunabiliyoruz. Erken tanı ve tedavi, farkındalığın artması çok önemli. Bizi endişelendiren; yıllar içerisinde giderek enfekte olan kişi sayısının artması, üstelik tanı almamış olması, biz hep bir buz dağı ile ifade ederiz. Bizi endişelendiren bulaşın, sayıların artması. Türkiye’de genç, erişkin yaş enfekte, daha çok sayılar orada yaş grubu gerçekten çok genç. Biz tedavi ile HIV bulaşını engelleyebiliyoruz, elimizdeki tedavi ile HIV pandemisini sonlandırmamız mümkün yeter ki tanı koyabilelim. Her gün kullanılması gereken ilaçlar oluyor. Günde bir ya da birkaç tabletle ömür boyu kullanılması gerekiyor. Belli aralıklarla da hastaneye kontrole gelmesi gerekiyor. Onun dışında kişiler normal işinde gücünde çalışabilir, bebek sahibi olabilir. Çok genç yaşta enfekte olmuş kişiler görebiliyoruz. Bu nedenle de HIV’i, cinsel yolla bulaşabilen hastalıkları konuşabilmemiz ve gençleri kendisini koruma konusunda eğitmemiz gerekiyor” dedi.

Bir yanıt yazın